Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağına (Creative Cities Network) kabul edilen ve dünyadaki 37 Zanaat ve Halk Sanatı şehrinden biri olarak tescil edilen Kütahya’da “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Tanıtım Toplantısı” düzenlendi.
Hilton Otelde düzenlenen toplantıya Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Genel Sekreter Yardımcısı İrem Alparslan Basık, Kalkınma Bakanlığı Strateji ve Politika Geliştirme Dairesi Başkanı Nuri Barış Tartıcı, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Veli Oğuz, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Adaylık Komitesi üyeleri, STK Temsilcileri, bazı daire müdürleri, sanatçılar ve davetliler katıldı.
“KÜTAHYA İLK MÜRACAATINDA KABUL EDİLDİ”
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Tanıtım videosuyla başlayan toplantının açılış konuşmasını Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Veli Oğuz yaptı. Kütahya’nın ilk başvurusunda UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olduğunu kaydeden Oğuz, “Zafer Kalkınma Ajansımızın görevleri arasında illerin tanıtımında aktif yer almak, yerel yönetimlere destek vermek, şehirlerimizin markalaşmalarına katkıda bulunmak ve gelişimlerine yön vermekte var. Bu çalışmaları yaparken, yaptığımız işlerin nitelikli ve sürdürülebilir olması için azami gayret gösteriyoruz. 2016 yılının başında Kütahya’nın küresel ölçekli bir kültür ve sanat şehri olarak tescil edilmesi, ildeki sanatçılarımızın ve zanaatkarlarımızın refahının artırılması ve turizmin geliştirilmesi, Kütahya’nın tüm dünyada tanınması için bir yol haritası hazırlamıştık. Bu yol haritasının en önemli bileşenlerinden birisi de Kütahya’nın UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olmasıydı. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı gibi başarılar bizim çalışma azmimizi ve gayretimizi artırıyor. Daha fazlasını başarmak için bizlere güç veriyor. Buradan sizlerden aldığımız güç ile daha büyük işlere imza atacağımızın sözünü vermek istiyorum” dedi.
“EN İYİ ÖRNEKLERDEN BİRİ KÜTAHYA”
Kütahya’nın UNESCO’ya dahil olmasını önemli ve kıymetli bulduklarını ifade eden Kalkınma Bakanlığı Strateji ve Politika Geliştirme Dairesi Başkanı Nuri Barış Tartıcı elde edilen başarıda emeği geçenlere teşekkür etti. Tartıcı, “Bundan 12 yıl önce kalkınma ajanslarının kurulma zamanlarında yerel kalkınmayı nasıl organize ederiz diye düşünürken bu gün en iyi örneklerinden birini görüyoruz. Biz aslında kalkınma ajansını kaynak veren kuruluşlar olarak kurgulamadık. Herhangi bir kurum olsunlar diye kurgulamadık, yerelde faaliyet gösteren belediyelerin ya da kamu kurumlarının yerine geçsinler diye kurgulamadık ama bu kuruluşlarımızla birlikte yeni fikirler üretsinler, kalkınma yolunda yeni alanlar açsınlar, yurttaş ve kurumlarla birlikte hareket etsinler, kendilerini geliştirsinler, adım adım ama ufka doğru ve daha yüksek hedeflere doğru ulaşsınlar diye kurguladık. Öncelikle bu iş birliğinin mimarları olan Belediyemize ve Kalkınma Ajansımıza ayrıca da teşekkür etmek istiyorum” dedi.
“KENDİMİZİ KABUL ETTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Ulaşılan sonucun önemli olduğunu ancak UNESCO yolunun daha yeni başladığını ve bu yolda Kütahyalılar ile kurumlara önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Kalkınma Bakanlığı Strateji ve Politika Geliştirme Dairesi Başkanı Nuri Barış Tartıcı, “Bundan sonra artık kendimizi burada kabul ettirmek zorundayız, Yaratıcı unvanımıza layık davranışı göstermek zorundayız ve bunu Kütahya'nın yaşamına aksettirmek durumundayız ve bütün Kütahyalılarla birlikte bu kültürü yaşamak zorundayız. İlk etabı tamamladık. İkinci etapta kağıt üstünde gereklilikleri yerine getireceğiz. Üçüncü etapta ise Kütahya'nın kültürünü bireysel kimlik haline getirmek ve yaşamak için gayret göstereceğiz. Bu yolda asıl görev yine Kütahyalılara ve kurumlara düşüyor. Benim inancım Kütahya'nın kurumları iş adamlarıyla, sanatlara gönül verenle, halkıyla birlikte bu iş birliğine devam edeceği yönünde. Bu iş böyle götürüldüğü sürece Kütahya'nın önünde çeşitli fırsatlar açılacaktır. Bugüne kadar emeği geçenlere ve bundan sonra da emeğini katacak herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“UNESCO YARATICI ŞEHİRLER AĞI’NI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu bünyesinde yürütülen programlar arasında Yaratıcı Şehirler Ağı programının ayrı bir önemi bulunduğunu ifade eden UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Genel Sekreter Yardımcısı İrem Alparslan Basık, “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nı komisyon olarak çok önemsiyoruz. Bu ağ dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı demografik yapılarından, farklı özelliklerdeki ve kültürdeki şehirleri bu çerçevede bir araya getirerek ortak çözümler üretmeye ve bu çerçevede uluslararası iş birliğini geliştirmeye yönelik bir ağdır. Bu ağın günümüzdeki önemi daha da artıyor. Ülkemizin de rapor sunduğu 2030 kalkınma gündemi var. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında da sürdürülebilir kentsel kalkınmayla ilgili bir hedef var. Dolayısıyla ağ çerçevesinde yapılan çalışmalar buraya da destek oluyor. Yaratıcı Şehirler Ağı 7 tema etrafında bu şehirleri buluşturuyor ve Kütahyamızın dahil olduğu tema bu anlamda “Zanaat ve Halk Sanatları”dır. Dolayısıyla çiniden başlayan ve daha da geniş bir coğrafyaya yayılan sanatlarımızı ve özelliklerimizi dünyayla paylaşma hakkını bize veriyor, benzer şehirlerle de iş birliği yapmamıza olanak sağlıyor. Kütahya’nın bizimle yürüttüğü proje ve çalışma Milli Komisyonumuz bünyesinde ortak yürütülen, örnek iş birlikleri arasında yer alıyor. Uygulamayı, hep birlikte tabana yayılan bir süreçte, sanatçılarımız, sektör temsilcilerimiz ve halkımızla birlikte görmekten memnuniyet duyacağız” dedi.
“37 ŞEHİRDEN BİRİ KÜTAHYA”
Kütahya’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilmiş 180 şehirden biri olduğunu, alanında ise 37 şehir içinde yer aldığına dikkat çeken Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, “Biz bu işe başladığımız da, işi tüm sahalarında takip ettik. Bu atılımın ilk başladığı zamanlarda bazı kişiler Kütahya’nın UNESCO’da ne işi olduğunu sorguluyor, Ege’deki küçük bir ilin bunu başaramayacağını söylüyordu. Ben başkan olduğum günden itibaren konuşmalarıma hep Kütahya’nın 7 bin yıllık tarihi geçmişi var diyerek başladım. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürün, sanatın, çininin başkenti diyoruz ama bunu sadece dilimizle değil yüreğimizle söylüyoruz. Şimdi bu çalışmayı başlattığımızda sonuç olarak baktığımız zaman, hakikaten yüreğimizden çıkan bu söylemin sonuç itibariyle UNESCO'da yerini almasıyla noktalandı diye düşünüyorum. Tabi ki bu süreç 31 Ekim 2017 tarihinde sonuçlandı. Kütahya, UNESCO'da "Yaratıcı Şehirler Ağı'na" girmiş oldu. Dünyadaki Yaratıcı Şehirler Ağı’na baktığımız zaman yaklaşık 180 şehir bu alanda bulunmakta. 2 milyonun üzerinde bir şehir düşündüğümüz VE Kütahya'nın 180 şehir içinden bir tanesi olduğunu ortaya koyduğumuz zaman öneminin biraz daha öne çıktığını görüyoruz. Biraz daha ileri gidersek, “Zanaat ve Halk Sanatları” dalında da 37 şehirden bir tanesiyiz. Burada yer almak çok anlamlı ve çok çok önemli” dedi.
“KÜTAHYA’YA UNESCO’YA TÜM İLÇELERİYLE BİRLİKTE DAHİL OLDU”
Kütahya’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına tüm ilçeleriyle beraber girdiğine vurgu yapan Başkan Saraçoğlu, “Ulaşılan başarıda özellikle Zafer Kalkınma Ajansının, oradaki UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Kütahya Koordinatörü İskender Cem Leblebici ile Uzman Hacer Eriş’in çok büyük katkıları var. Bu süreci birebir götürdüler. Bunun yanında yaptığımız toplantılarla Kütahyamızdaki tüm sanatçılarımızı, belki çini bir adım önde ve lokomotif görevi görüyor ama asıl önemli olan burada zanaat ve halk sanatları dediğimiz zaman ağır elbise işlemeciliği, boyacılık, ahşap işlemeciliği el sanatlarıyla ilgili aklınıza ne geliyorsa biz bunun içindeyiz. Bunun bu şekilde algılanması gerektiğini düşünüyorum. Biz UNESCO'da yerimizi alırken belki Merkez Kütahya Belediye Başkanlığı olarak bu işi yürüttük ama ben istiyorum ki sadece merkez değil, ilçeleriyle beraber bir bütünü oluşturmalıyız. Bu çalışmalarda sadece belediye ve valiliğin çalışması yok, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odasının, üniversitemizin, sanatçılarımızın çok büyük katkıları var ve bunlar görünmez kahramanlar” şeklinde konuştu.
“EKSİKLERİMİZİ GİDERME GAYRETİNDEYİZ”
Kütahya adına önemli bir başarı elde edilmesinin mutluluğu yaşadığını ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, şehrin sahip olduğu zenginlikleri tanıtmada yaşanan eksiklerin giderilmesi için büyük çaba sarf edildiğini söyledi. Vali Nayir, “Kütahya’mız kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve o medeniyetlerden günümüze kadar aktarmış olduğu birçok zenginliğe sahip. Kütahya tarih, kültür ve sanat zengini bir şehir. Yeraltı ve doğal zenginliklerimiz de buna ilave edilince gerçekten özellikleri ve güzellikleri olan bir şehir. Bunu tanıtma noktasındaki eksikliklerimizi hep kendi aramızda konuşuyoruz. Dışarıdan gelen misafirlerimiz de bu konuda haklı olarak eleştiriyorlar. ‘Bu kadar güzel bir şehir niye yeterince bilinmiyor’ diye haklı bir eleştiride bulunuyorlar. Bizler merkezi yönetim, yerel yönetimler, üniversite, Sivil Toplum Kuruluşları olarak ilimizin tanıtımı noktasında farklı faaliyetleri yürütmekle görevliyiz. Zaman zaman bir araya gelerek fuarlarda ilimizi tanıtmak üzere gayretler sarf ediyoruz. Zaman zaman ilimizi tanıtacak basılı materyalleri oluşturmaya çalışıyoruz.
“ÇİNİNİN BİRLEŞTİRİCİ YÖNÜ UNESCO’YU GETİRDİ”
UNESCO sürecinde Zafer Kalkınma Ajansının çalışmalara yön veren önemli kuruluşlardan biri olduğunu ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, çininin birleştirici rolünün UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girilmesinde önemli bir etken olduğunu kaydetti. Vali Nayir, “Ajansımız bize yapılması gerekenler konusunda bir yol haritası çıkararak bu çalışmayı şekli ve etkinliği itibariyle daha da yüksek bir noktaya getirmeye çalıştı. İlimizi tanıtacak hususlardan bir tanesi hiç şüphesiz UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmekti. Büyük bir ümit ve gayretle çalışmaya başlayan bu sürecin başarıyla sonuçlanması elbette çok önemliydi. Zaman zaman ümidimizin kırıldığı oldu ama inandık ve güvendik. Haklı olduğumuzu biliyorduk. İlimizin bu konudaki zenginliğimizin farkında olarak yolumuza devam ettik. Birleşmiş Milletlerdeki konferansta büyükelçimiz Altay Cengizer, “Eğer bu sanat somut olmayan kültür mirası içerisinde insanlar arası bir yardımlaşma ve dayanışmayı sağlıyorsa bunu burada ifade edin” dediler. Aklıma geldi, önce Belediye Başkanımız konuşacaktı. Çini sanatımız Kütahya’da birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli bir rol üstlendi. Merkezi yönetimi, yerel yönetimi, özel idareyi, belediyeyi, üniversiteyi, Sivil Toplum Kuruluşlarını, Ticaret ve Sanayi Odasını, esnaf odalarını bir araya getirme başarısını çok net bir şekilde ortaya koydu. Başkanımıza, buna konuşmanda yer verebilirsin dedik. Başkanımız da başarılı bir şekilde, orada çininin Kütahya’daki birlik ve beraberlik, insan hususunu bir araya getirme konusundaki başarısından başlayarak belki dünyaya örnek olabilecek birlik ve beraberliği, o çinideki desenin, renklerin birlik ve beraberliği gibi yansıtacak bir husus olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
“ÇİNİ BAŞ AKTÖR ROLÜNDE AMA TEK BAŞINA DEĞİL”
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Kütahya’nın yalnızca çiniyle değil, diğer zenginlikleriyle de ilerleme kaydetmesi gerektiğinin altını çizen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Çini baş aktör rolünde ama tek başına değil. Zanaat ve halk sanatları konusundaki diğer hususlarımızdaki zenginliğimiz gibi onlarla birlikte biz Kütahya’yı ilerilere taşımak zorundayız. Bu ağdaki diğer ülkelerdeki örneklerde olduğu gibi bu yalnızca bize gurur veren bir paye olmaktan çıkıp bu sanata emek veren kişilere yansıyacak, onları daha değerli ve kazançlı hale getirecek bir yola girmesi lazım. Bu konudaki çalışmalar da devam ediyor. Yine Kalkınma Ajansımız bir güdümlü projeyle çiniyi daha etkili, daha kalitesi yüksek, daha UNESCO markasını taşımaya layık bir ürün haline getirip, tanıtıp ve yerele katkı sağlayacak unsurlarla birlikte bir çalışmayı başlatıyorlar. Güvendiğimiz Kütahya’mız, sanatçılarımız, Kütahya’nın birlik ve beraberliği. Bu devam ettiği sürece biz bunu daha üst noktalara taşımamamız için hiçbir neden yok. Biz bunlara inanıyor ve güveniyoruz. İnşallah mahcup olmayacağız” diye konuştu.
“KÜTAHYA BİR İLKİ BAŞARDI”
Türkiye’de “Zanaat ve Halk Sanatları” dalında UNESCO’ya giren ilk şehrin Kütahya olduğuna dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, “İlklerin şehri olan Kütahya yine bir ilki gerçekleştirmiş oldu. Her ne kadar Türkiye’den bu aileden başka illerimiz varsa da Kütahya’mız zanaat ve halk sanatları dalında ilk olma özelliğini gösterdi. İnşallah buna da layık olacak. Dünyadaki 37 şehir bizimle bu payeyi paylaşıyor. İnşallah önümüzdeki bir programda bu 37 şehri belediyemizin davetiyle davet edeceğiz. Yine ilin toplam ev sahipliğinde onlarla tanışmış olacağız. Vermiş olduğumuz sözler arasında bu var. Bizimle aynı kulvarda olan şehirlerle işbirliğini geliştirmek, onları etkilemek, onlardan etkilenmek şeklinde. Bu sanatı daha ileriye götürmek bizim için önemli. Toplam 180 şehirden biri olmak ve alanımızda 37 şehirden biri olmak Kütahya için bir gurur vesilesi. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu başarının içinde var olmuş olmak bizim için de çok büyük bir zevkti” dedi.
Vali Ahmet Hamdi Nayir’in konuşmasının ardından UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Kütahya Koordinatörü İskender Cem Leblebici süreç ve projeler hakkında katılımcıları bilgilendiren bir sunum gerçekleştirdi. UNESCO ile iş birliği içerisinde marka şehir eylem planı hazırlanacağını aktaran Leblebici, “İl kültürel ve sanatsal faaliyet planı hazırlayarak bütün kurumlar arasında koordinasyon sağlayacağız. Logo kullanımına izin verilecek zanaat ve atölyeleri, satış merkezlerini belirleyeceğiz. Atölyelerimizin ve satış merkezlerimizde Kütahya logoları yer alacak. Ayrıca, çini ve el sanatları kataloğu Kütahya için hazırlıyoruz. UNESCO’da bir çini sergisi açılmasına yönelik girişimlerde bulunacağız ve yine Dışişleri Bakanımızın talimatıyla UNESCO’da bir duvarı çinilerle kaplamak için girişimde bulunacağız. Sosyal medya hesaplarımız faaliyete geçecek ve dünyanın her tarafında bunları tanıtacağız” dedi.
UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi sanatçı Mehmet Gürsoy'un oturum başkanlığındaki panelle devam eden tanıtım toplantısı, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Adaylık Komitesi üyelerine çiçek takdim edilmesiyle sona erdi.