Vali Ahmet Hamdi Nayir her hafta Çarşamba günleri gerçekleştirdiği okul ziyaretleri kapsamında bu kez Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesini ziyaret etti.
Okul Müdürü Mehmet Zahid Behti tarafından karşılanan Vali Ahmet Hamdi Nayir’e İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit eşlik etti.
Vali Ahmet Hamdi Nayir, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin tamamıyla konferans salonunda bir araya geldi.
“BAŞARAMAZSAK BİZE HAYAT HAKKI TANIMAYACAKLAR”
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada yaşadığı ve karşı karşıya kaldığı zorluklara dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, başarı için karşılıklı çalışma ve yetişmiş insan gücü vurgusu yaptı. Vali Nayir, “Sizler, ülkemizin ihtiyaç duyduğu en iyi insan, en iyi vatandaş, üretici fertler olarak yetiştirilmek üzere bizlere emanet edilmiş olan bir nesilsiniz. Bizler, sizleri bize bir emanet olarak görüp, fedakar öğretmenlerimiz ve idarecilerimizle birlikte eğitimin en iyisini vermeye çalışıyoruz; ama hiçbir zaman bu tek taraflı bir gayretle elde edilecek bir başarı olmayacak. Eğitim konusu bizim başarmaya mecbur olduğumuz bir konu. Bu coğrafyada, bu zor şartlar içerisinde bizim sahip olmamız gereken en büyük zenginlik yetişmiş insan gücü zenginliği olmalı. Eğer bunu başaramazsak bize bu coğrafyada hayat hakkı tanımayacaklardır. Bizi bu topraklardan silmek için ellerinden geleni yapan birkaç ülkeyle değil, dünyayla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bizler iyi yetişmiş insan gücüne olan ihtiyacımızı biliyoruz. Bu konuda yapılabilecek olan fedakarlıklarının da en üstününü yapmak üzere bu konudaki görevlilerden bir beklenti oluşturmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizden de beklenti çıtamızı daha yüksek tutmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizin, bizim zamanında almış olduğumuz eğitimin çok daha üstüne çıkması gerektiğine inanıyoruz. Gayretlerimiz de bunlar için” dedi.
“ÜLKEMİZ VE DEVLETİMİZ GENÇLERİNE GÜVENİYOR”
Türkiye’nin geleceğe daha kararlı, daha güvenli yürümesi için öğrencilerin bu zamanlarını çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, öğrencilerden kendilerine inanmalarını istedi. Vali Nayir, “Sizler, aileleriniz, anne ve babalarınızın kabul olmuş birer duasısınız. Şimdi de ailenizin ve çevrenizin ümidisiniz. Bu ülke geleceğe dair yapılacak her işte sizlere güveniyor, bu güvenle yoluna devam ediyor. Sizler burada almış olduğunuz eğitimle kendinize inanıp, güvenerek mutlaka gelecekte çok iyi şeyler başaracak insanlar olacaksınız. Bundan 40 yıl önce ben sizlerin yerinde oturuyor benim bugün oturduğum yerde de bizden daha büyükler bir şeyler anlatıyordu. Şimdi ben buradayım, bundan bir müddet sonra da sizler bu tarafa geçeceksiniz, bugünler bitmeyecek sanmayın. Şimdiden hayatın bu gerçeklerine alışmaya çalışın. “Biz de günü geldiğinde bu ülke için bir Selim Cansız gibi gerekirse hayatımızı feda etme noktasında, bu okulun idaresinde bulunanların göstermiş olduğu çalışkanlığı ve gayreti de daha fazlasıyla yapabilecek güçteyiz” diye kendinize inanın. Eğer kendinizi bu şekilde yönlendirmiyorsanız, kendi iç dünyanızda bu hareketliliği hissetmiyorsanız bir eksiğimiz var demektir. Önce siz bu eksikliği hissedeceksiniz öğretmenlerimiz de bu eksiği tamamlama gayretinde olacaklar. Bizler ülkenin yöneticileri olarak sizlere güveniyoruz, aileleriniz de sizlere güvenip sizler için gerekli fedakarlıkları yaparak yapıyor. Faydalı şeylerle hayatınızı doldurursanız, zararlı şeylere yer kalmayacaktır. Zamanımızı en güzel şekilde değerlendirmeliyiz.” şeklinde konuştu.
“SİZLER MÜCEVHER HÜKMÜNDESİNİZ”
Öğrencilerden kendi kıymetlerinin farkına varıp, gerekli çalışmayı ve inancı gösterdiği takdirde iyi bir konuma gelebileceğini dile getiren Vali Ahmet Hamdi Nayir elmas ve kömür örneğini verdi. Vali Nayir, “Sizler bizim gözümüzde kıymetli kişilersiniz. Her bir öğrencimiz, gencimiz bizlerin gözünde, ailelerinin gözünde büyük kıymet ifade eden bir mücevher hükmünde. Kömürle elmas arasındaki fark nedir biliyor musunuz? İkisinin de aslı karbondur; ama karbon dizilişleri farklı olduğu için birisi yakılacak ve ısıtılacak kadar mana ifade eder, diğeri de en önemli yerlerde taşıyabileceğiniz kadar büyük mana ifade edebilecek bir kıymet ifade eder. İkisi de karbon olmasına rağmen diziliş farklılığından dolayı birisi çok kıymetli, diğeri de sonunda kül olacak bir hükme ulaşır. Sizler bizlerin gözünde, ailelerimizin gözünde çok kıymetlisiniz; ama hayatta kendinizi bu kıymete uygun şekilde konumlandırmaz, bu kıymete uygun ortamları kendinize seçmezseniz o kıymetiniz karbon hükmünde kömür gibi kül olup gidecektir. Çalışmalarımız ve gayretlerimizle hayatta daha iyi bir yere gelebilir inancıyla hareket etmelisiniz. Bu şekilde birçok büyüğümüz, değerlerimiz gibi sizler de önemli yerlere gelebilirsiniz. Sizler mücevher hükmündesiniz; ama öncelikle bunun sizin farkınızda olmanız lazım ve demelisiniz ki; “Biz bu kıymetimizi kendimiz fark ettik ve ucuz yerlere kendimizi mal etmeyeceğiz, ortamımızı kendimiz belirleyeceğiz.” Sizler bu kıymetinizi bilirseniz ülkemiz geleceğine daha iyi, daha ümitle bakacak, daha güzel günler bizim olacak. Bizlerin sahip olduğu imkanlardan daha da iyi imkanlara sahipsiniz, eksiğiniz varsa onlar da tamamlanır” diye konuştu.
Vali Ahmet Hamdi Nayir’in konuşmalarının ardından öğrenciler merak ettikleri konular hakkında Vali Nayir’e sorular sorup, isteklerini ilettiler.
Vali Ahmet Hamdi Nayir daha sonra okul öğretmenleriyle öğretmenler odasında bir araya geldi. Öğretmenlerle sohbet eden Vali Nayir, istek ve taleplerini dinledi.
“ATANMIŞ DEĞİL, ADANMIŞ ÖĞRETMEN”
Öğretmenlerin büyük bir özveri ve fedakarlık içerisinde çalıştığını belirten Vali Ahmet Hamdi, güçlü bir Türkiye için yetişmiş insan gücüne dikkat çekti, ümitsizliğe düşülmemesini istedi. Vali Nayir, “Görevlerimiz arasında bir ayrım yapmıyoruz, hakkı verildikten sonra her görevin hayata, insanlara dair çok önemli sonuçları olduğu kanaatindeyiz; ama eğitim görevi birçok konuyla iç içe, birçok konuya omuz veren, birçok konunun çözümünde yer alan bir konu. Öğretmenlerimizin daha farklı bir sorumluluk üstlendiğini biliyoruz, atanmış öğretmenden ziyade adanmış, kendisini bu işe vermiş bir öğretmen beklentimiz var. Öğretmenlerimizin de buna kıymet verdiğine inanarak söylüyoruz bunu. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Atalarımız bize cennet vatan bırakmışlar; ama problemsiz bir vatan bırakmamışlar. Sürekli üzerinde oyunlar oynanan, hesaplar yapılan bir coğrafya bırakmışlar. Dolayısıyla daha fazla sorumluluklarımız var. Daha fazla zenginliğe sahip olmamız lazım. Bunların en başında da iyi yetişmiş insan gücü geliyor. Bu çok önemli bir değer. I. Dünya Savaşı’nda, II. Dünya Savaşı’nda yıkılıp yerle bir olan birçok ülke, yetişmiş insan gücü sayesinde tekrar eski günlerine kavuştu ve dünyanın lideri oldular. Almanya ve Japonya da bunların en büyük örnekleri. Ümitsiz olmayı gerektirecek hiçbir şey yok. Şahsi benliğini kaybetmiş, iyi insan yetiştiremediğimiz zaman ümitsiz olmamız lazım. Yoksa sanayisini, varlıklarını kaybetmiş kişiler yetişmiş insan gücüyle o kaybettiklerini tekrar kazanabiliyorlar” diye konuştu.
“BAŞARILI OKULLAR YOK, BAŞARILI ÖĞRENCİLERİN GİTTİKLERİ OKULLAR VAR”
İçinde bulunduğumuz çağda iyi nesil yetiştirmenin zorluğuna da değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Çocuklarımızı etkileyecek çok farklı yollar öne çıkmaya başlıyor. Keşke herkes kendi alanı içerisindeki verimliliği artırarak, ona olumsuz tesir edecek bir durum olmadan çocuklarımız sizle daha fazla muhatap olsa, sanal dünyadan biraz daha uzak kalsalar, sizi daha fazla dinleseler, kendi dünyalarındaki ütopik şeylerin tesirinde biraz daha az kalsalar diye düşünüyorum. Başarılı okullar yok, başarılı öğrencilerin gittikleri okullar var. Eğer öğrenci seviyesi yüksekse okul başarılı oluyor. Herkesin içli dışlı olduğu, beklentisini yüksek tuttuğu alanda görev yapan siz öğretmenler olarak umuyorum ve bekliyorum ki severek çalışıyorsunuz. Severek çalıştığınız için de zevkini ve lezzetini de öyle alıyorsunuz. Konfüçyüs, “Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” demiş. Bu doğru. Bir şeyi severek yaparsanız, her iş sizin için bir tat verici olur, tatmin duygusu oluşturur ve sizi yormaz; ama en güzel işi bile sevmeyerek yapıyorsanız size sıkıntı verecektir” diye konuştu.