Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, Radar Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile Kütahya İl Müftülüğü tarafından yapılacak olan Radar Cami'nin temel atma törenine katıldı.
Okmeydanı Mahallesi, Radar yolu üzerinde yaptırılacak olan Radar Cami'nin temeli dualarla atıldı. Törene Valimiz Sayın Şerif Yılmaz, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, İl Müftü vekili Veysel Kükrek, Radar Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yahya Başar ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Radar Cami'nin hayırlı olmasını temenni eden Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu Valimiz Sayın Şerif Yılmaz hakkında atılan iftiralara yanıt verdi. Saraçoğlu, "Cami kapatan vali yaftası vurulmaya çalışılıyor. Sayın Valimizin ve bizlerin Akabe Cami olsun, Kevser Cami, Musalla Cami'nin alanının genişlemesi Şelale Cami'nin arsa sorununun çözülmesi, Seksenevler Mahallesi Cami'nin tapu sorununun çözülmesi bizlerin gayretleri sayesinde olmuştur. Yaftaları üzerimizde durmayacak, bize yakışmayacaktır" dedi.
"DİNİMİZİ PARAVAN OLARAK KULLANANLAR VAR"
Başkan Saraçoğlu'nun ardından Valimiz Sayın Şerif Yılmaz söz aldı. Radar Cami'nin hayırlı olmasını temenni eden Valimiz, din görevlilerine seslendi, "Bizlere verilen talimat belli. Bu talimatı yerine getirmek için makam mevki gözetmeksizin, kulluk görevini yerine getirecek bir birey olarak her türlü sorumluluğu yerine getirmenin azim ve gayreti içerisindeyiz. Vatandaşlarımızın din özgürlüğü bağlamında dini ibadetlerini yerine getirmesi için gerekli ortamı Devlet olarak sağladığımızı, sağlamaya çalıştığımızı ifade etmek istiyorum. Özellikle camilerimiz ve Kuran kurslarımızın işleyişi Diyanet İşleri Başkanlığımız koordinesi ve kontrolünde yürütülüyor. Bu millete gerçek İslam'ı anlatmak ve dinin gerçek manada yaşatılması için çalışıyoruz. Daha önceki açıklamalarımda da dile getirdim. Din görevlilerinin asli görevi irşad. Sadece namaz kıldırmak değil. İrşad görevini yerine getirirsek bizim gerçek manada İslam'ı öğrenmemiz, Kur'an-ı Kerim ve sünnette vaaz edilen hususları direkt kaynaklardan öğrenmemiz, gelecek nesillere aktarmamız mümkün. Bu sayede de dinin gerçek manada yaşamasını sağlayacak sizlersiniz. Din tüccarları zaman zaman çıkıp din adına konuşmalar yapıyor. Dinimizi paravan olarak kullanıp, kendi emellerine ve hedeflerine araç olarak kullanmaya çalışanlar var. Bunu siyasette, ticarette kullananların yanı sıra uluslararası üstlendikleri görev gereği yapanlar var. Bunlara karşı dikkatli olmalıyız"
"1214 CAMİMİZ VAR, 26 CAMİNİN İNŞAATI SÜRÜYOR"
Camilerin Kabe'nin birer şubesi olduğunu vurgulayan Sayın Yılmaz, "Kur'an-ı Kerim'in gereklerini öğrenmek ve öğretmek Diyanet İşleri Başkanlığımızın görevidir. Onun için biz Kuran kursları, camiler yapıyoruz. Bu camilerimizde, Kuran kurslarımızda din öğretiliyor, dinin dışında başka bir şey öğretilmiyor. Ancak güzel ahlaklı vatandaşlık bilincini sağlayacak olan kurumlarımız zaman zaman istismar ediliyor. Bugün Kütahya ilimizde bin 214 adet cami var. Bu camilerimiz Kabe'nin şubeleridir. Biz o gözle bakıyoruz. Buna bu ülkenin valisi olarak da, sade bir vatandaşı olarak da o gözle bakıyorum. Başkalarının vehmettiği görevler üzerine değil Kabe'deki duruşumuz, saygımız neyse aynı muhabbetle bakıyoruz. İnsanların kalpleri Allah'ın bulunduğu yerdir. İnsanlarımıza da öyle bakıyor, ayrım gözetmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"25 BİN 913 ÇOCUĞUMUZ KURAN KURSLARINA DEVAM EDİYOR"
Çocukların camilerden uzaklaştırılmamasını isteyen Valimiz, "Cemaatin artması için çocuklarımızın dini öğrenmesi lazım. 25 bin 913 evladımız Kuran kurslarımıza devam ediyor. Göreve başladığım günden beri Kuran kursuna giden çocuklara spor yapsınlar diye basketbol topu, voleybol ağı ve topu olmak üzere hepsini verdirdim. Hepsi camiye gelsin diye. Camiye çocukların gelmesiyle ilgili en fazla destek veren birisi olarak Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde çalışılması yönünde talimat verdim. Çocuklarımız yaz tatilinde hem spor yapsın, hem de kuran öğrensinler diye bu desteği verdim ve bu destek sürecek" dedi.
"KAÇAK YURDUN ARSASINDA TÜM KÜTAHYALILARIN HAKKI VAR"
Kaçak olduğu gerekçesiyle Kütahya Belediyesi tarafından mühürlenen Hisar Erkek Öğrenci yurdu hakkında vatandaşlara da seslendi. Açıklamalarının nasıl çarpıtıldığını anlattı, olayın iç yüzünü cami cemaatiyle paylaştı. Konuşması sık sık alkışlarla bölünen Valimiz, "Ben cami yıkan değil, tam tersine yaptıran, yapılması için gerekli her türlü desteği veren biriyim. Bu ülkede cami ve Kuran kurslarının sayısının artmasını sağlamak için gece gündüz çalışan birisi olarak iftira atanları Allah'a havale ediyorum. Göreve geldiğimde Hükümet Konağında mescit açan biriyim. Bugün burada temeli atılan Radar Cami'nin arsası hazineden devredildi, imar planında cami olarak ayrıldı. Biz yasal olarak bütün gereken işlemleri yerine getirmek amacıyla böyle bir caminin inşasına yardımcı olduk. Ancak şahsım ve makamım adına iftira kampanyası başlatılan Hisar Erkek Öğrenci yurdunun bulunduğu arsanın bir kısmı Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı'na bir kısmı da Kütahya Belediyesi'ne aittir. Belediyenin rızası olmadan, habersiz 36 yıldan beri kullandıkları o alanda Kütahya'da yaşayan tüm vatandaşlarımızın hakkı vardır. Hakkın üzerine inşa edilmiş bir bina var ortada, arkada dönen hesabı kimse bilmiyor" diye konuştu.
"VAKIF ADINA MİLLETTEN PARA TOPLAMIŞLAR"
Vakıf adına milletten para toplandığını, yurdun 3 farklı şirkete belli aralıklarla devredildiğinin altını çizen Sayın Yılmaz, "Bu yurt ilk başta Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı'na ait olan bir yurt olarak açılmış. Ama ne hikmetse bu yurt kullanımı ve içindeki malzemelerle birlikte 1997 yılında Özel Hisar Eğitim Öğretim Yurt Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye devredilmiş. Aynı yurt 2000'de Özel Hisar Eğitim Öğretim Yurt Hizmetleri A.Ş.'ye devredilmiş. 2010'da yine değişiklik olmuş ve Kütahya Eğitim Öğretim Hizmetleri A.Ş.'ye devredilmiş. Vakıf adına milletten para toplanıp, bu şirketler marifetiyle bu paralar kendi üzerilerine geçirilmiş. Tüm bina kaçak olduğu için mühürlendi. Dolayısıyla mescide girmek mümkün değil. Oradaki görevli arkadaşımızı da başka bir yerde görevlendirdik. Elbette ibadete ara verecektik. İlk günden beri söylüyorum, o arsayı Türkiye Diyanet Vakfı'na teslim etsinler. Biz de Kütahya'nın en büyük camisini oraya yapalım. Hala inşaatı devam eden 26 camimiz var. Germiyan Kampüsü arkasında yeni bir cami daha yapacağız. Arsasını üniversiteden alıyoruz. Kısa süre içerisinde inşaatını başlatacağız" ifadelerini kullandı.
"BENİM PROTOKOL CAMİM OLMADI"
Atılan iftiralar karşısında duyduğu üzüntüyü dile getiren Valimiz, "Biz cami yapılması ve yaşatılması, cemaatin çoğaltılması yönünde gayret sarfediyoruz. Cami cemaatiyle beraber olma yolunda değişik yerlerde ezan okunduğunda hangi cami olursa olsun gitmeye çalışıyorum. Farzda riya olmaz, farz açık olarak aleni yapılır. Cuma namazı İslam Devleti olan yerde kılınır. Siz burada cuma namazı kılıyorsanız devlet başkanınız olduğu için kılıyorsunuz. Esir olsanız kılamazdınız. Her camiye gitmeye çalışıyorum. Benim protokol camim olmadı çok şükür. Allah'ın huzurunda safa durduğumuz zaman makam mevkinin kalmadığını, musalla taşına gittiğimizde er kişi niyetine denildiğini biliyoruz. Cami kapattı iftiralarına maruz kalmam bir Müslüman olarak beni çok üzdü. Bunu kafirler, münafıklar söyleyebilirdi ama Müslümanlar söyleyince gerçekten ağırıma gitti" diye konuştu.
"BİR MÜSLÜMAN İŞ YERİ AÇIYORSA BEN ORAYA GİDERİM"
Valimiz Sayın Şerif Yılmaz için başlatılan linç kampanyasında sadece kaçak yurt binası kullanılmadı. Tokat ilindeki görevi esnasında bir iş yerinin açılışına katılan Valimizin orada dua etmesi de bir kısım medyanın hedefi oldu. Valimiz Sayın Şerif Yılmaz hakkında çıkan tüm haberlere ve sosyal medyadan kendisine ağır ithamlarda bulunanlara da seslendi, "Her işin başında besmele getirilmesi gerektiğine inanan biriyim. Maalesef son günlerde sosyal medyada yine şahsıma ve makamıma dair hoş olmayan ithamlarda bulunuluyor. Gerekçe ise, yabancı bir firmanın şubesinin açılışına katılıp, dua etmem. Bunlar beni rahatsız ediyor. Bir Müslüman iş yeri açıyorsa ben oraya giderim. O iş yerinde hayır duala işe başlamasına da amin derim. Çünkü bizim geleneğimiz ahilik geleneğidir. Ahilik geleneğinde bırak esnaf iş yeri açmayı, her sabah hayır duayla başlar. Ben bu kültürden gelen, sizlerin içinden gelen biri olarak, dua etmekten, Allah'a ibadet etmekten çekinmem" dedi.
"ARAYA FİTNE SOKUYOR DEDİLER..."
Sayın Yılmaz açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü, "Ben Kütahya'da huzurun sağlanması için gece gündüz çalışan birisiyim. Sanırım bazıları benim cemaatle görünmemden rahatsız oldular, 'Araya fitne sokuyor' dediler. Düne kadar cami cemaatinin arasına vali girmiyordu. Kuran kursu açılışına, hatim merasimine vali katılmıyordu. Caminin temelini atan, Özel İdarenin binasını cemaatin talebi üzerine cami olarak tahsis eden bir vali yoktu. Hamd olsun bugün hepsini alnımızın akıyla yapıyor, bundan da şeref duyuyorum. Başkalarının bize paye vermesine gerek yok, bize paye verecek olan Cenabı Haktır"
Konuşmaların ardından kurban kesilerek dualar eşliğinde Radar Cami'nin temeli atıldı.